google9795033e2420e1cd.html Cemology Onuncu köy: Polisin sorunları
'Bu ülke batının emperyalizminden, doğunun da vicdan sömürüsünden kurtulursa ancak o zaman aydınlık günlere kavuşur'
M.Kemal ATATÜRK

Cemology Onuncu köy Yazarlar

Polisin sorunları

Pusat TÜRKMEN 7 Aralık 2008

pusatturkmen@gmail.com

Gün içerisinde belki de yüzlerce kere karşılaştığımız ve mutlaka bir şekilde işimizin düştüğü kimimizin sevdiği kimimizin nefret ettiği polis memurları acaba hangi duygular içerisindeler. 7 gun 24 saat bizler için çalışan bu memurlar sivil hayatta ne yapar ve hangi şartlarda calışırlar acaba ve kaç kişi bunu biliyor. İşte sizlere gerçek yaşam öyküleri ve teşkilat içerisinde nasıl bir muameleye layık görüldükleri üzerine küçük örnekler...

1- 2003'te İstanbul Mali Şube Müdürlüğü'nde görev yapan, kaçakçılık konusunda Türkiye'nin en deneyimli dedektiflerinden biri olan B.K, Uzan Grubu'na yönelik operasyon için gecelerini gündüzlerine katarak bir yıl boyunca çalıştıklarını belirterek, yaşadıklarını Yeni Şafak'a şöyle anlattı: "Operasyondan önce yaklaşık 6 ay geceli gündüzlü çalışma yaptık. Haftalarca izin kullanmadık, çocuklarımızın yüzünü göremedik. Operasyon süresince de bir hafta boyunca hiç eve gitmedik, sandalyelerin üzerinde uyuduk; ama bizi en çok hüzünlendiren, ülkenin milyar dolarlarını batıranların üzerine giderken, cebimizde bazen tek kuruş para bulunmamasıydı."

2- Narkotik Şube Müdürlüğünde görev yapan emniyet amiri E.B, Türkiye bağlantılı bir uyuşturucu operasyonuyla ilgili gittiği Hollanda'da polisin çalışma şartlarını görünce nasıl şaşırdığını şöyle anlatıyor: "Hollanda polisiyle ortak bir operasyon yapıyorduk. Günlerce süren uzun soluklu bir çalışmaydı. Hollanda polisleri, AB standardına göre, günde 8 saat çalışıyormuş. Akşam saat 5 olunca, hepsi toparlanıp evlerine gitmeye kalktılar. 'Nereye gidiyorsunuz, şu işi bitirelim' dediğimizde, 'Bizim çalışma saatimiz bellidir. Bu saatten sonra bizi kimse çalıştıramaz. Yarın kaldığımız yerden devam ederiz' dediler. ' Ama ara verirsek failleri kaçırırız' dedik. Hepsi çok rahattı; 'Merak etmeyin onları kolayca yakalayacağız' dediler. Dedikleri gibi de oldu, adamları rahatça yakaladık. Çünkü Avrupa'da herşey kayıt altında.

3- Bazı genç polisler, koleji ya da polis okulunu bitirdikten sonra üniversite eğitimine devam ediyor. Y.U. de, polis okulundan mezun olduktan sonra, hukuk fakültesini kazandı. 4 yıl sonra avukat olan Y.U., zorunlu doğu görevinden döndükten sonra bir karakolda görevlendirildi. Amirlerine ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurarak, teşkilatın davalarının yürütüldüğü hukuk servisinde görev almak isteyen Y.U, bu talebi kabul görmeyince, teşkilattan ayrıldı. Şu anda serbest avukatlık yapıyor.

4- Son yıllarda çok sayıda yetenekli ve iyi eğitimli polisler mesleği bıraktı. Bunun nedeni ekonomik sıkıntılar. Polislerin çoğunun yine "özel güvenlik" alanında çalışması dikkat çekiyor. Arkadaşıyla bir araya gelip özel güvenlik şirketi kuran teşkilat mensupları da var.

5- Polisin 4 temel sorunu...

AKP Milletvekili Muharrem Tozçeken'e göre, polisin 4 ana sorunu var. Polisi etkileyen bu sorunları şöyle sıralıyor;

Memurlar yılda 2 bin 20 saat çalışırken, polis 3 bin 756 saat çalışıyor. Bu da polisleri önemli derecede etkiliyor.

En az üç kişinin çalışması gereken yerde sadece bir polis görev yapıyor.

Üstçavuş bin 317 YTL, aynı derecedeki polis bin 41 YTL maaş alıyor.

Emekli Sandığı'ndan ise en az maaşı personel polis memurları alıyor

-yenişafak-

Bunlar sadece birkaç örnek ve benzer yüzlerce belki de binlerce örnek var ama malesef bunu ne içişleri bakanı bilir ne de onların emrinde çalışan bürokratlar. Onlar ancak makam ve mevkiilerini polis durdurunca ''SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYORMUSUN'' diyerek göstermeye calışıyorlar. İşte bu şartlarda calışıyor polisimiz. Peki kimin için ve ne için...

MANŞETLER